Koku ve Tat Alma Bozuklukları ciddi sağlık sorunlarına sebep olabilir. Gıdaların tadını, kokusunu ve lezzetini yeterince alamamak iştahsızlık ve daha az yemeye veya doyumdaki eksiklikle aşırı yemeye sebep olabilir. Dolayısı ile yetersiz beslenme ile kilo kaybına veya aşırı kilo alımıyla obeziteye sebep olabilir.
Koku ve tat aynı zamanda bizleri yangın, zehirli gazlar, bozulmuş yemekler gibi tehlikelere karşı da uyarır. Eksikliğinde bu konularda korunmasız kalırız.Günümüzde tat ve koku bozukluklarının bir çok hastalığa eşlik ettiği, hatta bir çoğunda da hastalıktan önce ortaya çıktığı tespit edilmiştir. Bu özellikle bir çok nörolojik, metabolik, endokrinolojik, psikiyatrik hastalık ve tümörlerin erken tanısında ve tedavi takibinde tat ve koku duyusunun araştırılması üzerinde çalışılmaktadır.
Kulak burun boÄŸaz alanında en sık koku ve tat kaybı sebebi üst havayolu infeksiyonları (soÄŸuk algınlıkları, viral enfeksiyonları)’ dır.
Daha sonra allerjik burun hastalıkları, burun kıkırdak ve kemik eğrilikleri (deviasyon) ve burunda yer kaplayan kitleler, özellikle polipler gelir. Bunlar burun deliklerini tıkayarak koku moleküllerinin koku algılama bölgesine ulaşımını engeller. Bazı kimyasal zararlı kokular ve sigara kullanımı da kokuları tanıma yeteneğini bozar ve tat duyusunu azaltır. Sigaraya bağlı gelişen tat ve koku bozuklukları sigara bırakıldığında zamanla düzelir.
Tedavide ilk yapılması gereken tat ve koku bozukluğu yapan sebeplerin bulunup ortadan kaldırılmasıdır. Uygun endikasyonlarda Çinko, A vitamini, E vitamini, Alpha Lipoik asit ve steroid tedavide kullanılabilir. Bazı özel kokuların belli konsantrasyonlarda hazırlanıp hastalara belli bir programa göre koklatıldığı koku terapisi uygulamaları koku duyumuzun tekrar canlanmasında etkilidir.
Tat ve koku bozukluklarının incelenmesinde kullanılan uluslararası retronazal koku testinin ülkemizde kullanılmasına uygun hale getirilmesi için yaptığımız bilimsel çalışmamızın özeti aşağıda dır;